11 Şubat 2015 Çarşamba

SOSYETE SOFRASI...

Sosyete Sofrası 


Kurulmuş masalar sosyete işi,
Her gelen oturdu binbir poz ile,
Olsaydı ortada anamın aşı,
Doyardı şu karnım belki haz ile.

Bir sohbet başladı şubattan, marttan,
Konçerto dinledik Bach'dan, Mozart'tan,
Hiç haberim yoktu böyle bir şarttan,
Yenirmiş yemekler meğer caz ile.

Bıçaklar sağ ele, çatallar sola,
İcat edenlerin gözü körola,
Her lokmadan sonra bir saat mola,
Kimsenin işi yok burda hız ile.

Çatalın ucuyla aldı tabaktan,
Silmedi boyayı pembe dudaktan,
Değmeden geçirdi dilden, damaktan,
Hap yutuyor sanki hanım doz ile.

Boğazım yandı da dilim küçüldü,
Sinirler gerildi, damar açıldı,
Gözlerimden sanki ateş saçıldı,
Yutunca viskiyi birden buz ile.

Keser iken kucak kucak odunu,
Kesemedim burda tavuk budunu,
Dalga geçti erkek ile kadını,
Dürtüp birbirine şöyle diz ile.

Herkes güzelleri aldı bitirdi,
Kimisi kaldırdı dansa götürdü
Benim şansım yine kötü getirdi,
Oturdum altmışlık taze kız ile

Rasim der ki, beni kimler getirdi,
Ben yemedim, yemek beni bitirdi,
Bütün kazancımı aldı götürdü,
Ödenmezmiş hesap burda az ile.
 
Rasim Köroğlu

Blog açmışken yemeden içmeden de söz ediyorken hicvetmeden olur mu! Mesleğimle alakalı duyduğum ve dilimden de düşürmediğim en güzel mısralardı bunlar.Rasim Köroğlu aynı zamanda önemli aşıklardan ve hiciv ustalarından.Balığı çatal bıçakla yemek için cebelleşince okumuştu bir hocam.Kendisini de yad ederim.Sizinde keyifleneceğinize eminim. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder